15 Ağustos 2011 Pazartesi

Bye bye İran


Shiraz’daki otelimizden taksi ile ayrıldık.Keşke zamanım olsaydı da Meşhet, Rest ve Yezd şehrinin çöl bölgesini de görseydim diye düşünüyordum. Bu seferlik bu kadar ile yetinecektim.

Shiraz havaalanına geldiğimizde uçağın kalkmasına 2 saatimiz vardı. Güvenlik ve pasaport kontrolünden geçtikten sonra uçağa kabul salonunda beklemeye başladık. Uçağın kalkmasına yarım saat kala halen bavulların uçağa taşınmadığını farkettik. Demek ki uçağımız rötar yapacaktı. Ama kimse bu konuda anons yapmıyordu.

Normal saatinden iki saat gecikmeli olarak uçağa bindik. Uçağımız Sharjah/Dubai aktarmalı olarak İstanbul'a gidecekti. Sharjah'a geldiğimizde İstanbul’a gidecek uçağın kalkmasına bir buçuk saat vardı. Öğlen yemeğimizi yiyip freeshopta biraz oyalandıktan sonra uçağın kalkış anonsunu duyar duymaz uçağa kabul salonuna doğru yürüdük. Uçağa geldiğimizde bir sürü çarşaflı yolcunun uçağa bindiğini farkettik. Bir anormallik olmalıydı. Hostese İstanbul'a gidip gitmediğimizi sorduk. Hosteste İstanbul’a gitmeden önce Damman'a uğrayacağımız bilgisini verdi. Hostese bu durumdan haberimiz olmadığını söylediğimizde; Hostes konuyu araştırıp bize bilgi vereceğini söyledi. Hotes tekrar yanımıza geldiğinde yolcuların cep telefonuna SMS mesajı gönderilerek bilgilendirme yapıldığını söyledi. Bize bir bilgi gelmedi diyecektim ki cep telefonumun kapalı olduğu aklıma geldi.

S

anırım yapılacak bir şey yoktu. Şüphesiz kaderimize boyun eğecektik. Kırk beş dakika sonra Damman'daydık. Yolcular Damman’da indikten sonra uçak hemen kalkacak diye düşünürken uçağın kılı kıpırdamıyordu. Hostese uçağın neden kalkmadığını sorduğumuzda bagajını almayan iki yolcunun varlığından bahsetti. Hostesler teker teker gelip uçağın içindeki yolcuları sayıyorlardı. Birisi 64 derken diğeri 66 diyordu. Sonunda işin içinden çıkamayıp yolcu listesi ile gelip yoklama yaptılar. Yoklama sırası bana geldiğinde ismimin listeye iki defa yazıldığını farkettim. Ama maalesef sonuç değişmedi. Uçağın bagajındaki bavul sayısı uçağın içindeki yolcu sayısından 2 fazlaydı. Havaalanı güvenliği bomba tehlikesi olduğunu söylüyor, uçağın havalanmasına izin vermiyordu. Uçak körüklü bölümden ayrılarak pistte bizim için ayrılan bölüme doğru yavaş yavaş seyretmeye başladı. Uçak durduğunda, etrafımızı bir sürü polis arabası çevirdi. Bavulları uçaktan indireceklerini ve bizlerin dışarı çıkıp bavullarımızı tanımlamamızı istiyorlardı. Yolcular bavulları tanımladıktan sonra yanlışlığın check in sırasında görevli personel tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Sonuç olarak saat 12:00 yerine gece yarısı saat 4:00 gibi İstanbul'a varabildik.
Güzel başlayan İran yolculuğum enteresan bir şekilde sonlanmıştı. Eve geldiğimde kendimi çok yorgun hissediyordum, ne yapalım olan olmuştu. Nasılsa bir iki güne kadar dinlenmiş olurdum.

İran hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz ilk yazımda da belirttiğim gibi irangezi.com’a başvurmanızı öneririm

Bir sonraki yolculuğuma kadar Hoşçakalın

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder